Jüpiter Retrosunda doğanlar içeriğine girmeden; Jüpiter neyi temsil ediyor hatırlayalım.

En güzel anlatımıyla Jüpiter; bolluk, bereket, şans, genişleme, aşırılıklar, büyüme ve adalet kavramlarını anlatır. Hayat deneyimlerimiz ve hayatın toplamında edindiğimiz çevremizi gösterir.

Jüpiter Yay ve Balık burçlarını yönetir. Hepimizin sıkça duyduğu gibi “şans” kavramı ile ilintilidir. Ama derin bakarsak “ilahiye olan inanç” ile ilgilidir. Erdeme sahip olmak Jüpiter’in hediyelerini sorgusuz sualsiz kapmak demektir. Evrene ne kadar dürüstsen, Jüpiter sana o kadar cömerttir. “Ne kadar enerjini duru tutar inancını yükseltirsen o kadar genişlersin” der bize Jüpiter.

Retro Jüpiter demek;

Kendini şanslı hissetmemek, dolayısıyla “dışardaki talih akışına güvenmemek” demek. Akabinde gelişmek büyümek fırsatlarını dışarıdan bulamadığından içinde aramak demek. Her şeyi içerde sorgulamak ve olduğu evin konularını oya oya kimin ne dediğinden etkilenmeden kendi fikrini bulmaya ve oluşturmaya çalışmak demek!

• Örneğin İkizler Jüpiter Retro mu var? Arkadaşlıktan gelen şanslar kısıtlı hissedersiniz. İletişim ve bilgiyle ilgili dışarıya güvenmezsiniz. Kendin çalışırsınız. Yine kendiniz arar bulursunuz.  Alternatif olarak kendinize güvenmezsiniz. Bu sebeple daha sıkı bu konulara daha çok eğilirsiniz.
• Aslan Jüpiter Retro mu? Kendi yaratıcılığının  takdir edileceğine inancın olmadığından o yaratıcılığı eğip bükersin, kendin beğenene kadar üretir yaratırsın.
• Jüpiter Yengeç Retro mu? Aile kaynakları sana geç akacak veya aileden geç fayda sağlayacaksan kendi güvenlik alanlarını kendin sağlamlaştıracak, kendi aile varlığını (maddi-manevi) yaratmak için uğraşacaksın.

Jüpiter’in getirdiği tüm temalar “şu terfiyi bir alayım da” gibi kısa sureli değil hepsi “uzun dönem hedefleri”dir. Bu hedefin içinde ulaşılması istenen bir “ideal düzen” anlayışı var.

• Şansına inanmakta zorlanır. Bu sebeple diğerlerini kendinden daha şanslı bulur.
• Kendi inanç çerçevesi vardır. Bir türlü başkalarıyla aynı düzleme gelemediği çelişkileri olur, dışına çıkamaz. Bu nedenle zamanla kalıplaşmış önyargıları oluşur.
• Önyargı geliştirmesi bu durumda kolay olduğundan, kendi bilgisine koru körüne inanma eğilimi gösterir. Çünkü dışarıya güvenmiyor.
• Bulunduğu evde kas çalıştırır, orada hep bir yoğunlaşma, hep bir geliştirme hep bir eksiklik ihtiyacı hisseder. Dolayısıyla bir türlü “hazır” olduğuna inanamaz,
• Çoğu zaman hayatın ilk yılları bazı fırsatları değerlendiremez (güvenemediğinden) veya kendi gelişimi zaman alır. Bu da yine “şanssızım” inancını kemikleştirir.
• Meslek konularında diğerlerinin hep ondan daha iyi olduğunu düşüneceğinden daha da çalışarak deneyim ve bilgi kazanma konusunda kendini zorlar.

Yazının devamı

• Parasal evlerde yer alıyorsa, buralarda “gelenin yetmeyeceği” gibi bir bilinç çalıştırır. Bu sebeple her zaman “asla param yetmeyecek” gibi bir yargı sahibi olabilir.
• Bazı Jüpiter Retroların – özellikle sabit burçlardakilerin – düşüncelerde esneklik geliştiremediği bazı konular olur. Bu sebeple sık sık birileriyle karşı karşıya gelerek test edilirler. Bu evrenin ona katı yargılarını bırakması için insanları veya durumları vesile kılmasıdır. Yoksa bütün dünya ona karşı olduğundan değil.
• Çok sorgular, hemen inanamaz. Bu sebeple altında bir şey arar, kendini yer. Dolayısıyla en basit konuları bile büyütebilir, kendine dert edinebilir.
• Merak çok büyük bir temadır. Gece gündüz yakasını bırakmaz, ister bilgi olsun ister başkasının hakkındaki doneler olsun. Örneğin neyi merak ediyorsa – ona çok kafa yorar.

Bu saydıklarımız genel beklenen özelliklerdir. Bir de Merkür konusu da çok önemlidir ki, kişinin hayat görüşünü “sizinle iletişimde olduğunda” anlayacağınızdan iletişim ve aklın sistematiğini anlatan Merkür’ün Jüpiter’i nasıl ifade ettiği, nasıl dışa vurduğu da çok önemlidir. Merkür’ü güçlü olanlar bu saydığımız özellikleri biraz daha mantık çervesinde değerlendirip Jüpiter’i törpüleyebilir.

Retro Jüpiter’in biraz da iyi yanlarından bahsedelim ki;

• • Kişi burada bir güvensizliği olduğundan – tıpkı diğer gezegenlerde olduğu gibi – buraya yüklenir. Böylelikle burayı güçlendirmeye, eksiğini gidermeye çalışır. Yani bu alan üzerinde kas yapar. Zamanla bu konuda dünya görüşünü, anlayışını geliştirerek daha hoşgörülü, daha anlayışlı, daha üst açıdan bakan ve kavrayan bir felsefe geliştirir.
  • Mesela Jüpiter’in temsil ettiği “bir konuda derinlemesine uzman olmak” temaları yaşayabilir. Örneğin Üniversite öğretim görevlisi, insani mesleklerde danışman, belirli bir ürün satış uzmanı, spesifik konularla uzmanlık gerektiren şirketlerde yönetici, yine uzmanlık gerektiren alanlarda bilgi veren biri olabilir.

Örnekler çoğaltılabilir, mantık şu ; bir konuda kas yaparak o konuyu hayatın genelinde iyi şekilde kullanmak ve bunu kullanırken Venüs, Mars, Merkür, Güneş’e destek vermesini sağlayıp tüm bu paketi “daha güzel ve mutlu bir hayat” için kullanmak !

• Hepsinde söylüyoruz, önce kendi hassasiyetimizi bileceğiz, bu bir eksiklik, bahtsızlık, talihsizlik değil. Bu bir hassasiyet.
• “Kendimize güvenmek” temasında sağlıklı bir yol izleyeceğiz. Ne yapabiliyorum, nasıl yapabiliyorum, kapasitem nedir konusunda realist olacağız. Böylece mevcut kapasitemizi bilip ona güveneceğiz.
• Yetemediğimizi düşündüğümüz alanlar varsa – artık bu alanlar nedir ve nasıl geliştirebileceksek – bunları geliştirmeye odaklanacağız.
• Zaman zaman evrene güvenmeyi bileceğiz – tabi eşeğimizi sağlam kazığa bağladıktan sonra. Hem belli olmaz şans bu, sizin de kapınızı çalabilir. 🙂
• Hassasiyetinizi çoğu zaman avantaja döndürebileceğinizi paylaşıyoruz hep birlikte. Eğer saatlerce okumaktan ve araştırmaktan yorulmuyorsanız, bunu yapmayan diğerlerinin önüne geçmiş olursunuz.
• Kendinizi, düşünce ve hayat görüşü yapınızı esnetmeye çalışın. Milyarlarca insan yaşıyor dünyada, inanın her birinin farklı bir hikayesi olduğu gibi bir işi yapmanın da milyon tane yolu var.
• Derler ya; “dediğimi yap, yaptığımı yapma”! İşte siz de diğerlerini izleyin, dinleyin, dünya görüşlerini anlayın. Çünkü farklı dimahlar her zaman için kişinin ufkunu açar.
• Kültürel gezilere çıkın, kalabalık gruplara karışın ve daha önce yapmadığınız şeyleri deneyin. Çünkü farklı deneyimler tatmadan yeni şeyler öğrenemezsiniz.  Bunun sonucunda da farklı düşünemezsiniz.