Gelelim Satürn’ün astrolojideki yeri ve önemine. Kendisi oldukça popüler bir gezegen olması dolayısıyla her kesimden astroloji meraklısının bildiği en azından bir fikri olduğu bir gezegendir.

Genellikle astrolojide ‘’karmanın lordu’’ yada ‘’sert öğretmen’’ olarak adlandırılır. Karma astrolojisine göre doğum haritamız üzerindeki Satürn’ün bulunduğu burç ve aldığı açılar bu yaşama geliş nedenimizi anlatır. Klasik ve modern bakış açısı ise Satürn’ün olduğu alanı kısıtlayıcı,disipline olunması gereken, bizi hayat boyu o alanlarda sınava tabi tutan bir etkisi olduğu konusunda fikirlere sahiptir. Satürn doğum haritamızda hangi burçta ise 29 yıl kadar sonra aynı burca denk gelir. Yani biz ‘’Satürn Döngüsü’’ yaşamaya başlamış oluruz.

Ortalama bir burçta 2,5 yıl kaldığını düşünürsek her yıl farklı konularda sınavlar veririz. Ancak 29-31 yaş aralığımız bizim için hayatın ‘’derin sınavı’’dır. Bu süreçte genellikle bizi disipline edecek, hayatımız boyunca unutamayacağımız çentikler atılır hayatımıza. Bazen kayıplar yaşanırken,bazen de haritamızın Satürn alanlarında kısıtlanmalar ve zorlanmalar yaşarız.

Unutmayalım…Satürn eli cetvelli bir öğretmendir ve bizi eksik olduğumuz konularda derleyip,toparlamak için uğraşır. Sınavı veremediğimiz noktada bir sonra ki 29 yılda tekrar aynı konular üzerinde bizi sınayacaktır.

Toparlarmak gerekirse;

Satürn kural koyucu, disipline edici, görev bilinci ile hareket etmeyi, zaman zaman kısıtlanmayı, otorite figürleri temsil eder. Genellikle acılı olanı,zor olanı seçer ve bu sebeple bizi sınava sokar.

Satürn aynı zamanda vücudumuzda kemik,diş,cilt ve safra kesesi gibi alanları yönetir. Oğlak ve Kova burcunu yönetir.Akrep ve Koç burcunda düşer.

Oğlak burcunda otorite olan Satürn kuralları koyar ve riayet eder. Kova burcunda ise mevcut kuralları yıkarak yerine herkes için geçerliliği olan kuralların getirilmesini sağlayan bir etkisi vardır.

Olumlu açıdan Satürn’ü ;disiplinli, kural koyucu, araştırmayı seven ve kontrollü olarak düşünebiliriz.

Olumsuz açıdan ise ; korkular,zayıf dişler ve kemikler, konsantrasyon sorunu, melankoli olarak değerlendirebiliriz.

Satürn prensip olarak; hayat disiplinimizi, güvenlik algımızı, istikrarımızı, dayanıklılığımızı, vicdanımızı, hayat kurallarımızı, üst benliğimizin hayat hırsını, kısıtlandığımız noktaları, hayattaki temel korkularımızı, yalnız hissettiğimiz meseleleri, üzerine fazla enerji harcayarak kas yaptığımız emek alanımızı, meslek seçimimizi, kendimizi toplumda konumlandırdığımız yeri, evrene borçlu geldiğimiz karmamızın konusunu anlatır.

Hayatımızın 7-7,5 yıllık döngülerini değerlendirmede en faydalı göstergedir.

Haritalarımıza baktığımızda Satürn’ün olduğu yerde ;

• Kendimize güvenmekte zorlandığımız ve yetersiz olduğumuzu düşündüğümüz alanları,
• Korku ve panik konularımızı,
• Evrene borçlu olduğumuz görevlerimizi,
• Zamanla inşa etmemiz gereken ödevlerimizi,
• Disiplinimizin yoğunlaştığı noktayı,
• En çok baskıladığımız, kendimizden bile saklayabileceğimiz özelliklerimizi,
• Baba ve baba kavramı ile ilgili anlayışlarımızı,
• Güvenlik ihtiyacımızın türünü,
• En çok buraya eğileceğimizden hayattan alacağımız ödül noktasını da yansıtır.Çünkü içgüdüsel olarak güvenmediğimiz kısmı düzeltmek ve güçlendirmek isteriz, en sonunda da bu dünyevi ödüllere dönen bir temellendirme noktası haline gelir.
• Haritalarımızda Satürn yerleşimi ve açıları bizlere “mesleğimiz” hakkında en net bilgi veren nokta olacaktır.